TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to shake: | [fiil] sallamak, sallanmak, sarsılmak, atlatmak, başından defetmek, ırgalamak, çırpınmak, çalkalamak, bastırmak, sarsmak, savuşturmak, silkelemek, silkmek, titremek, çalkamak |
| to shake in one's boots: | [fiil] öfkeden zangır zangır titremek |
| to shake in one's shoes: | [fiil] korkudan titremek, bir şeyden üçbuçuk atmak |
| to shake one's shoulders: | [fiil] omuzlarını silkmek |
| to shake one's ears: | [fiil] kalkınmak, belini doğrultmak |
| to shake the foundation of society: | [fiil] toplumun temellerini sarsmak |
| to shake the foundations of society: | [fiil] toplumun temellerini sarsmak |
| to shake down nicely: | [fiil] yolunu bulmak |
| to shake a leg (it up): | [fiil] çabuk kalkıp gitmek, yola koyulmak |
| to shake off one's pursuers: | [fiil] izleyicilerini ekmek |
| to shake down into a job: | [fiil] bir işe alışmak |