TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
trouble: | [isim] sıkıntı, dert, külfet, belâ, huzursuzluk, meşakkat, zahmet, rahatsızlık, aksilik, sorun, arıza, üzüntü | |
trouble: | [fiil] rahatsız etmek, zahmet vermek, canını sıkmak, üzmek, bulandırmak, dert etmek, zahmet etmek, üzülmek | |
trouble oneself: | zahmet etmek | |
trouble shooting: | ariza arama | |
trouble spot: | sorun kaynağı, bozuk yer | |
trouble finder: | arıza bulucu | |
trouble truck: | [isim] arıza arabası | |
trouble shooter: | arıza arayan teknisyen |