TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| uniform: | üniforma giydirmek, aynı yapmak, standartlaştırmak |
| uniform: | [isim] üniforma, forma, resmi elbise |
| uniform: | [sıfat] bir örnek, aynı, değişmeyen, tekdüze |
| uniform: | birbiçimli,tek şekilli,tekdüze, tek biçimli |
| uniform field: | birornek alan |
| uniform cash flows: | [isim] her yıl aynı olan nakit akışları |
| uniform system of accounts: | [isim] tekdüzen hesap sistemi |
| uniform temperature: | sabit kalan ısı derecesi |
| uniform rules: | [isim] standart kurallar |
| uniform accounting: | [isim] tek düzen muhasebe |
| uniform customs and practice for documentary credits: | [isim] belgeli kredilere ilişkin yeknesak teamüller ve uygulamalar, vesikalı kredilere ilişkin yeknesak teamüller ve uygulamalar |
| uniform duty: | bir örnek gümrük vergisi |
| uniform law: | bütün memlekete veya aynı statüde bulunan kimselere şamil hukuk |
| uniform rate: | tek fiyat |