TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
upon: | [edat] üzerine, üzerinde | |
upon my honor: | şerefim üzerine, namusum üzerine | |
upon my oath: | yemin ederim, vallahi billahi | |
upon my word: | şerefim üzerine, namusum üzerine | |
upon oath: | yeminli | |
upon his insistent demands: | ısrarlı talepler üzerine | |
upon my soul: | Aman Yarabbi | |
upon one's heels: | peşinde | |
upon orders from above approximate-limit order: | yukarıdan gelen emir emr üzerine yakın emir emr | |
upon arrival: | vusulünde | |
upon careful consideration: | iyice gözden geçirdikten sonra |