TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| weather: | [isim] hava, hava durumu |
| weather: | [fiil] havalandırmak, kurutmak, rengi solmak |
| weather a storm: | fırtınaya karşı koymak |
| weather beaten: | fırtına yemiş, kötü havadan etkilenmiş, yanık (cilt), sertleşmiş |
| weather bound: | [sıfat] limanda mahsur kalmış, denize açılamamış |
| weather forecast: | hava tahmini, hava durumu |
| weather vane: | rüzgâr gülü, fırıldak |
| weather conditions: | [isim] hava şartları |
| weather analyis: | hava analizi |
| weather cock: | fırıldak |
| weather permitting: | hava müsait olduğu takdirde |
| weather modification: | hava değişmesi |