TELAFFUZKELİMEANLAM
well:[isim]  iyi durum, kuyu, kaynak, çeşme, asansör boşluğu, merdiven boşluğu, sahanlık, bagaj, petrol kuyusu, sondaj kuyusu
well:[fiil]  fışkırmak, kaynamak
well:[sıfat]  iyi, hoş, güzel, sağlıklı, iyi durumda, uygun, yerinde
well:[zarf]  adamakıllı, iyi, hoş, çok, iyice, güzelce, dikkatlice, kolayca, oldukça, epey, tamamen
well:[ünlem]  öyleyse, peki, şey, ya
well met:iyi karşılanan
well disciplined:disiplinli
well then:gayri
well meant:iyi niyetli
well known:tanınmış, meşhur, tanınan, ünlü, herkesçe bilinen
well mannered:terbiyeli, iyi huylu, efendi, kibar
well done:aferin, bravo
well done, please:çok pişmiş lütfen.
well descended:iyi aileden
well dressed:kılıklı kıyafetli



[ son aranan 10 kelime: başkalarının ne işler yaptığını öğrenmeye çalışmak | evi gezdirmek | findik | futbolcu | hesap özeti | kar yağışı | salyangoz dişli çarkı | sanat eserleri sergisi | çakal | well ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0013