TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
while: | iken | |
while: | [isim] zaman, vakit, süre | |
while: | [bağlaç] iken, olduğu halde, irken, sırasında, karşın, rağmen, oysa, halbuki | |
while away: | geçirmek | |
while hungry: | aç karnına | |
while storing: | depolama esnasında | |
while you are about it: | elin değmişken | |
while the going is good: | hazır koşullar elverişli iken | |
while being: | iken |