TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| çocuğu olmak: | be sired by |
| çocuğu olmayan: | childless |
| çocuğu kendi evinde evlatlık olarak büyüten baba: | adoptive father |
| çocuğu hanım evladı yetiştirmek: | [fiil] to pet a child |
| çocuğu kendilerininki gibi büyüten ana baba: | foster parents |
| çocuğu yatağına götürmek: | [fiil] to pack a child off to bed |
| çocuğu çişe alıştırmak için koltuklu oturak: | training seat |
| çocuğu öteki tarafın kısa bir süre ya da uzun bir süre ziyaret etme hakkı: | (visiting access) (staying access) |
| çocuğu salıncakta sallamak: | [fiil] to give a child a swing |