TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
birbirine: | one another | |
birbirine: | each other | |
birbirine yakın meslekler: | [isim] occupational families | |
birbirine açılmak: | communicate | |
birbirine akan: | interfluent | |
birbirine bağlama: | concatenation | |
birbirine uyan örnekler: | [isim] matched samples | |
birbirine bitişik gömlek ve külottan oluşan iç çamaşırı: | union suit | |
birbirine yardım etmek: | [fiil] to assist one another | |
birbirine geçme: | engagement, mesh | |
birbirine karışmış teller: | spaghetti | |
birbirine düşürmek: | breed bad blood, make bad blood |