TELAFFUZKELİMEANLAM
burun:nasal, rhinal
burun:nose, snout, part of an animals head which projects forward and contains the nose and jaws; beak, bill; tip, cape, headland, promontory, hooter, nozzle, prominence, snoot
burun:rhino
burun akması:coryza
burun boşluğu:nasal cavity, sinus
burun kanaması:bleeding of the nose, nosebleed
burun boğaz mukoza zarının iltihabı:catarrh
burun çekerek ağlama:snivel
burun çekerek ağlamak:[fiil]  to snivel
burun tıkanıklığını giderici ilaç:decongestant
burun kemiği:nasal
burun buruna gelmek:walk into



[ son aranan 10 kelime: orta büyüklükte otomobil | interest instal (l) ments | have a go at | patch testi | uneventful | retansiyon | kayış takımı | dertler başlıyor | ıdeas | burun ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.002