| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| cadde: | main street, highroad, avenue, street, road | |
| cadde veya ırmak kıyısındaki arazi sahibi: | frontager | |
| cadde ve karayolları bakımı: | maintenance of public roads and highways | |
| cadde ve karayollarının bakımı: | maintenance of public roads and highways | |
| cadde boyunca gitmek: | [fiil] to peg the highway | |
| cadde üzerinde: | on the road | |
| cadde üzerinde oturmak: | [fiil] to live on a busy street | |
| cadde üzerinde park etme: | on-street parking | |
| cadde üzerinde park etme olanağı: | unilateral parking | |
| cadde üzerinde alkollü içki satma ruhsatı: | (Br) off licence |
[ son aranan 10 kelime: recine | harvest | to give back to with interest | to persuade sb not to do sth | üretken | baskı makinası operatörü | liberya | profit sharing | ızci | cadde ]