| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| düşünce: | thinking, reasoning | |
| düşünce: | sentiments, thinking, thought, belief, idea, opinion, mind, consideration, judgement [Brit.], judgment, apprehension, attitude, cogitation, conceit, counsel, fancy, remark, say so, sense, voice | |
| düşünce: | ideo | |
| düşünce alanının dışı: | outfield | |
| düşünce ayrılığı: | dissent | |
| düşünce tarzı: | way of thinking | |
| düşünce adamları: | [isim] men of thought | |
| düşünce özgürlüğü: | latitude of thought | |
| düşünce ve inanç özgürlüğü: | freedom of thought and faith | |
| düşünce gerektirmeyen: | mindless | |
| düşünce tarzına devam etmek: | [fiil] to proceed with an argument | |
| düşünce dolu: | meditative | |
| düşünce sırası: | line of thought |
[ son aranan 10 kelime: ev işleri yaparak aile yanında kalan kız | depo binası | duvarcı | iç dekorasyon | ınfluence | raspa | (saat) otomatik kurulan | bilimsel araştırmacı | devre dışı | düşünce ]