| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dış ticaret: | foreign trade, external trade | |
| dış ticaret dengesi: | balance of trade | |
| dış ticaret dengesini iyileştirmek: | [fiil] to improve the trade balance | |
| dış ticaret açığı: | [isim] foreign-trade deficit, foreign trade deficit, trade deficit | |
| dış ticaret bölümü: | foreign trade department | |
| dış ticaret hadleri (bir ülkenin dış ticaretinde ihraç malları fiyatlarının ithal malları fiyatlarına oranı: | terms of trade | |
| dış ticaret işlemlerini dolara göre yapan ülkeler: | dollar block | |
| dış ticaret işlemi: | foreign transaction, foreign trade transaction |
[ son aranan 10 kelime: mantı | açılıp kapanan masanın yedek tahtası | to feel on top of the world | localization | incoming calls barred | in the presence of danger | kafa ütülemek | go together | to print notes at the bottom of the page | dış ticaret ]