| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| davet: | invitation, party, call, entertainment, summons, bid, calling, challenge, convocation, vocation | |
| davet etmek: | bade, invite, ask, call in, call, bid, convoke, court, cry out | |
| davet etmek (düello): | challenge | |
| davet etme: | bid, invitation | |
| davet davet üstüne yağdırmak: | [fiil] to pelt sb with invitations | |
| davet ve önerinin gerektirdiği görevleri yerine getirme: | acceptance of service | |
| davet olunmamış: | unbidden | |
| davet mektubu: | letter of convocation | |
| davet edildiği halde kasten mahkemeye gelmeme: | presumed contumacy | |
| davet kartı: | invitation card |
[ son aranan 10 kelime: önünde eğilme | suçun işlenmesine teşvik veya tahrik suretiyle önceden katılan feri fail | easy street | putter | photocopier | yıkılma | ham (elmas) | başım dönüyor | kinesia | davet ]