| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| eşit derecede: | equal degree, equally | |
| eşit derecede ya da değerde eşit derecedeki alacaklılar: | [isim] on a par with equally ranking creditors |
[ son aranan 10 kelime: selamlaşmak | measurer | chest pain | to nurse the fire | havalı amörtisör | read out | okuyucularının bunların içeriğine daha çok dikkat gösterecekleri varsayımı | atki | maaş planı | eşit derecede ]