| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| elinden geleni yapmak: | go for broke, go great lengths, go to great lengths, pull out all the stops | |
| elinden geleni ardına koymamak: | do one's worst, do one's damnedest | |
| elinden geleni yap: | do your best | |
| elinden geleni yapan: | all out |
[ son aranan 10 kelime: tray | toplantı salonu | sözleşmenin başladığı yıl içinde altı ay öncesinden ihbara bağlı olarak | to electrolyse | devoted to | tasarruf hesabına para yatırmak | insan doğası | venöz puls | liste başı | elinden geleni ]