TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| federal: | federal, federative |
| Federal hükümetin teşrii kolunun bir bürosu olan sayıştayın başı: | comptroller general |
| federal başkent: | fbi city |
| federal veraset vergisi hariç brüt müsaade edilen bütün mahsuplar düşüldükten sonraki değer: | adjusting entries gross estate |
| federal sorunlar: | [isim] Federal matters |
| federal ajan: | G-man |
| Federal araştırma bürosu: | Federal Bureau of Investigation |
| Federal Merkez Bankası'nın 12 şubesinden birinin bulunmadığı şehirdeki banka (taşra bankalarında kanuni rezerv bulundurma şartları büyük şehir bankala: | country bank |