| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| geleceği parlak: | promising | |
| geleceği parlak girişim: | promising enterprise, promising undertaking | |
| geleceği parlak görünmek: | [fiil] to offer good prospects | |
| geleceği parlak mevki I: | position with good prospects | |
| geleceği parlak olmak: | [fiil] to have fine prospects before oneself | |
| geleceği parlak politikacı: | rising politician |
[ son aranan 10 kelime: she bear | to acquaint oneself with the fact | buggy | geciktirme | domino | excused performance | bazıları | subareolar | cyberspace | geleceği parlak ]