TELAFFUZKELİMEANLAM
genç:young, youthful, juvenile, adolescent, junior, green, teen, youngish
genç:youth, young man, juvenile, adolescent, junior, teen, teenager, teeny, sapling, whelp, gossoon
genç kız:young lady, maiden, damsel, puss, bobbysoxer
genç adam:stripling
genç bayanlar:mesdemoiselles
genç evlenmemiş kadın:demoiselle
genç avukat:utter bar
genç yetişkin hesabı (bazı perakendeci kuruluşların genç yetişkinleri yararlandırdığı sınırlı miktarda döner kredi:young adult account
genç yaşlı (pazarlamacıların dilinde , 55-75 yaşları arasındaki tüketiciler grubu:young old
genç kızlar için genel kültür veren yüksek okul:seminary
genç bir kız için iyi kısmet olmak:[fiil]  to be a good prospect for any young girl
genç suçlular için nezaret merkezi:observation center



[ son aranan 10 kelime: üzerinden atma | sadomazoşizm | sadık | saflığı bozan şey | savurganlık yapmak | saçları | sağlık belgesi | menzil | sermaye gelişimi | genç ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0108