TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hayat: | living |
| hayat: | life, lifetime, living, vita, existence, experience, heart's blood, race |
| hayat adamı: | sophisticate |
| hayat ağacı: | tree of life |
| hayat arkadaşı: | better half, yokemate, spouse, goodwife, partner, yokefellow |
| hayat sigortası ile birlikte tasarruf hesabı: | (US) life-insured savings account |
| hayat standardı: | quality of life, standard of living |
| hayat sigortası ile belirlenmiş olan yasal hakların devredilmesi: | assignment of life policy |
| hayat tarzı: | life pattern, way of life |
| hayat sigortası poliçesinde belirtilen meblağ: | principal sum |
| hayat seviyesi: | standard of living |
| hayat pahalılığına göre maaş zammını ayarlarken başvurulan formül: | escalator formula |