| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| ikaz: | warning, caution, awakening, caveat, commination, monition, notice, tip off | |
| ikaz edici: | cautionary | |
| ikaz etme: | excitation | |
| ikaz etmek: | warn, forewarn, awaken | |
| ikaz lâmbası: | warning light | |
| ikaz levhası: | [isim] warning sign | |
| ikaz işareti: | warning sign | |
| ikaz üçgeni: | [isim] warning triangle | |
| ikaz grevi (işvereni , daha büyük çapta greve gidilebilir diye uyarmak üzere yapılan kısa süreli grev: | token strike |
[ son aranan 10 kelime: dönem başlangıçı | kavram | hak ettiklerinden daha çok para aldıkları duygusuna kapılan kişilerin içine düştükleri suçluluk duygusu | cidden | to change the postage to the customer | üzüm cinsinden taneli meyveler | gerçeklik | hırsızlık yapmak | dedikoducu kimse | ikaz ]