TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kışkırtıcı: | provocative, instigating, coat trailing, factious, incendiary, rabble rousing, seditious |
| kışkırtıcı: | provocateur, provocative, factionist, instigator, setter on, plotter, incendiary, agitator, demagog, demagogue, fomenter, stumper, irritant |
| kışkırtıcı yayınlar: | [isim] seditious literature |
| kışkırtıcı ajan: | agent provocateur |
| kışkırtıcı kişi: | disorderly person |
| kışkırtıcı suç ortağı: | feigned accomplice |
| kışkırtıcı bir şey: | spur |
| kışkırtıcı gazete makalesi: | incendiary newspaper article |
| kışkırtıcı konuşma: | inflammatory speech, seditious speech, virulent speech, stirring speech |
| kışkırtıcı makale: | inflammatory article |
| kışkırtıcı nutuk: | incendiary speech, mob oratory, inflammatory speech |
| kışkırtıcı sözler: | [isim] provocative remarks |