TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kaçakçılık: | bootlegging, clandestine introduction, clandestine trade, contraband trade, contrabandism, illegal trade, illegal traffic, smuggling, illegal trafficking |
| kaçakçılık kuşkusuyla izlenen bir gemideki belgelerin önceden imhası: | [isim] spoliation |
| kaçakçılık bilgi bankası: | [isim] anti-smuggling data bank |
| kaçakçılık davası: | [isim] smuggling charge |
| kaçakçılık faaliyetleri: | [isim] smuggling activities |
| kaçakçılık için arama yapmak: | [fiil] to make a search for contraband |
| kaçakçılık malı olmayan mallar: | [isim] lawful goods |
| kaçakçılık yapma: | smuggling |
| kaçakçılık yapmak: | [fiil] to run contraband, to engage in smuggling, to smuggle, to traffic in contraband goods |