TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kendisine verilen davanın doğru dürüst ele alınması için gerekli ve uygun bütün fiilleri yapma hakkı: | attorney's implied authority |
| kendisine yapılan: | self-inflicted |
| kendisine sır tevdi edilir şahıs: | confidential person |
| kendisine karşı taahhüdünü yerine getirmesi için ödünç alana: | actio depositi contraria |
| kendisine bir iş bulması için kazandığı paranın bir kısmını başkasına vermek: | [fiil] to kick back |
| kendisine tahsis edilen hisse sayısını bildiren mektup: | share allotment form |
| kendisine güvenmemek: | [fiil] to be distrustful of oneself |
| kendisine bir mirasın idaresinin verildiği kredi kuruluşu: | corporate trustee |
| kendisine artık gereksinim duyulmamak: | [fiil] to become redundant |
| kendisine hisse tahsis edilen ve hisse değerinin bir bölümünü de ödeyen hissedarın: | forfeited shares |