| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| merdiven: | stairs, Steps, stairway, staircase, ladder | |
| merdiven boşluğu: | well | |
| merdiven dayamak: | be nearing, be pushing, push, put a ladder | |
| merdiven dayamış: | nearing | |
| merdiven desteği: | riser, newel | |
| merdiven çıkmak: | [fiil] to ascend a stair | |
| merdiven altı: | below stairs | |
| merdiven altı (özellikle evin hizmetçi ve uşaklara ait kısmı: | below stairs | |
| merdiven basamakları: | [isim] flight of stairs | |
| merdiven için bırakılan boşluk: | wellhole | |
| merdiven sahanlığı: | footpace, landing |
[ son aranan 10 kelime: frank diğer paralara oranla değer kazandı | uluslararası arenada | uluslararası gemi trafik kuralları | to develop a film | bo inciri | uluslararası ilişkiler | güzel endam | bag of water | bir seçimin sonuçlarını ilan etmek | merdiven ]