TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| nakit: | prompt, in specie |
| nakit: | cash, money, ready cash, hard cash, hard money, bankroll, ready, the ready, specie, liquidity, ready money |
| nakit: | cash |
| nakit aktif çıktıktan sonra kalan net borçlar: | [isim] net liabilities |
| nakit akımı: | cash flow |
| nakit değeri: | cash surrender value |
| nakit toplamak amacıyla şirketin bazı iş kollarının satılması: | asset stripping |
| nakit esasına göre muhasebeleştirme (gelir ve giderlerin gerçekleştikleri döneme bakılmaksızın tahsil edildikleri veya ödendikleri döneme gelir veya g: | cash accounting |
| nakit akışının en çok zorlandığı zamanların da hesaba katılması: | worst moment concept |
| nakit dönüşümü: | cash cycle |
| nakit hareketleri ile ilgilenir: | financial accountant |
| nakit piyasası (alıcının , hemen ya da mallara sahip olma hakkını veren belgeleri alır almaz ödemede bulunması koşuluyla yapılan işlem piyasası: | spot market |
| nakit esasına göre muhasebeleştirme: | cash accounting |