TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
olmayacak: | no dice | |
olmayacak hayal: | will o' the wisp | |
olmayacak işe kalkışmak: | bang one's head against a wall, run one's head against a wall | |
olmayacak şeyin peşinden koşma: | wild goose chase | |
olmayacak şeye kalkışmak: | [fiil] to square the circle | |
olmayacak iş: | blind-alley job | |
olmayacak durum: | impossible situation | |
olmayacak hikâye: | unlikely tale | |
olmayacak şeyler: | [isim] impossibilities | |
olmayacak girişim: | unlikely venture | |
olmayacak şey değil: | on the cards |