TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| perakende: | retail, by retail, at retail |
| perakende: | retail |
| perakende satış yoktur: | not made up for retail sale |
| perakende fiyat farkı: | markup |
| perakende fiyatı: | retail price |
| perakende mağazasında her yanından kendisine ulaşılabilen teşhir standı: | island display |
| perakende tek bir mal çeşidi ticareti: | single line retail trade |
| perakende satış departmanı: | trade counter |
| perakende müşterilerine kredili satış yapmak: | [fiil] to make sales on credit to retail customers |
| perakende fiyatın korunması: | resale price maintenance |
| perakende geri satın alma sözleşmesi (bir haftadan üç aya kadar süreli , bankaya yatırılan para için banka ile mudi arasında yapılan faiz anlaşması: | retail repo |
| perakende fiyatlar endeksi (İngilterede belirli mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişikliği ölçen aylık resmi fiyat endeksi: | index of retail prices |