TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| reşit: | adult, of full age, of age, of sound mind |
| reşit olmama: | minority, nonage |
| reşit ve mümeyyiz bir kimsenin eylem ve hareketleriyle başkalarına yapılan zararları tazmin ve telafi sorumluluğu: | civil liability |
| reşit ve mümeyyiz bir kimsenin fiil ve hareketleri ile başkalarına vaki olan zararları tazmin ve telafi sorumluluğu: | civil liability |
| reşit olmamak: | [fiil] to be in one's nonage |
| reşit kimse: | major |
| reşit olma: | age |
| reşit olmak: | come of age |
| reşit olmayan bir kadının zorla veya kendi rızasıyla ırzına geçme: | statutory rape |
| reşit olmayan bir çocuğun ana babasınca serbest bırakılması: | emancipation |
| reşit olmayanın ırzına geçme: | statutory rape |