| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| saldırgan: | aggressive, offensive, thrusting, pushy, get tough, hard hitting, militant | |
| saldırgan: | aggressor, attacker, assailant, assailer, invader | |
| saldırgan bir ülkeye yaptırımlar uygulamak: | [fiil] to apply sanctions against an aggresor country | |
| saldırgan olmama: | non aggression | |
| saldırgan olmayan: | non aggressive | |
| saldırgan tip: | militant | |
| saldırgan reklam metni: | disparaging copy | |
| saldırgan yöntemlerle satış: | hard selling |
[ son aranan 10 kelime: ayaklarına kapanmak | gereği gibi | önem | globuler valör | millisecond | occurrence | delinmiş kart | kameranın film kutusu | muhtelif zamanlarda | saldırgan ]