| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| satın: | used in | |
| satın almak: | buy, purchase, get, invest in, buy in | |
| satın alınır: | venal | |
| satın alıcının satıcının ilk baştaki piyasa fiyatının altındaki ipoteğini devraldığı ipotek: | assumable mortgage | |
| satın almak için sıkıştırma: | pressure to buy | |
| satın almak için ilan vermek: | [fiil] to advertise for sth | |
| satın alınması: | factoring | |
| satın alma alışkanlıkları: | [isim] buying habits | |
| satın alan gerekli aylık taksitlerini ödeyip bitirinceye kadar satıcının emlakin mülkiyetini elinde tuttuğu satış anlaşması (mülkiyeti muhafaza mukave: | contract sale | |
| satın alınan mala ait nakliye bedeli: | inward freight, return freight | |
| satın alış sırasında verilen ancak buna hak kazanabilmesi için reklam yapılan maldan alıcının sonradan bir miktar daha satın almasını gerektiren ikram: | advance premium |
[ son aranan 10 kelime: damping | mahkeme emriyle tazminatın azaltılması | öteri | yeşil zeytin rengi | to near escape | kronolojik | donuk renk | peşpeşe | the blue | satın ]