| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| servet: | fortune, havings, means, possessions, wealth, assets, riches, effects, pile, shekels, treasure, property, abundance, affluence, gold, substance | |
| servet avcısı: | fortune hunter | |
| servet tanrısı: | mammon | |
| servet vergisi: | wealth tax | |
| servet yapmak: | make a pile, make one's pile, make a pile of money | |
| servet oluşumu: | wealth formation, wealth formulation | |
| servet inin yarısını kumarda kaybetmek: | [fiil] to gable away half one's wealth | |
| servet akışı: | wealth flow | |
| servet iradı: | proprietor income | |
| servet kaybı: | loss of wealth | |
| servet yapan: | creator of wealth |
[ son aranan 10 kelime: iş takibi dosyası | beyaz tenli | bir anlaşmanın feshini ihbar etmek | araştırmacı | sabit parite | hüzünlenmek | diffusion | para karşılığı malları serbest bırakmak | birinin yardımına ihtiyacı olmamak | servet ]