| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tıraş: | shaving, shave | |
| tıraş köpüğü: | shaving foam | |
| tıraş bıçağı: | razor blade | |
| tıraş etmek: | shave, barber | |
| tıraş kremi: | aftershave, aftershave lotion | |
| tıraş makinesı: | electric shaver | |
| tıraş makinesi: | electric razor, razor, shaver, safety razor | |
| tıraş makinesi satın almak istiyorum.: | I want to buy an electric shaver. | |
| tıraş olmak: | get a shave, get shaved, have a shave, shave oneself, shave | |
| tıraş olmak istiyorum.: | I would like to have a shave. | |
| tıraş makinesi ve traş bıçağı (ucuz tıraş makinesi ve pahalı tıraş bıçağı gibi , bir değiştirme öğesi gerektiren ürünler için uygulanan fiyatlandırma: | razor and blade |
[ son aranan 10 kelime: acı gerçekler | solicitation | swiss muslin | (mar) (a boat's seams) caulking | funnet breast | gıcık | birinin arkasından | biped | çevre kirliliği karşıtı | tıraş ]