TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| yalnızca: | entirely |
| yalnızca poliçe süresinin son yılında ödenen kâr payı: | terminal bonus |
| yalnızca reklam yayımlayan gazete ya da dergilere verilen ad: | advertiser |
| yalnızca tv'de yayınlayan gazete ya da dergiler: | advertiser |
| yalnızca kanuna dayanan ve belli şekiller çerçevesi içinde yürütülen dava: | actio directa |
| yalnızca bir frekansı almaya ayarlanmış küçük boyda radyo: | a tuner |
| yalnızca gündüz kullanılan otel odası için müşteriden istenilen ücret: | day rate |
| yalnızca gündüz kullanılan otel ya da motel odası için müşteriden istenilen ücret: | day rate |
| yalnızca bir dili iyi konuşan kişi: | monoglot |
| yalnızca nispeten düşük bir yönetim ücreti öder: | no-loan fund |
| yalnızca bir kişiye ait hesap: | single- name account |