| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hariç: | short | |
| hariç: | but, save | |
| hariç: | excluding, excepting, except for, but the, barring, not including, save, bar | |
| hariç bırakmak: | put out of | |
| hariç tutma: | exception, exclusion, dispensation | |
| hariç tutulmuş: | excluded |
[ son aranan 10 kelime: trafik cezası | yaşam biçimi | atın bacağındaki iki çıkık kemik | irrevocable | to have been handed down from father to son for many generations | trafik işareti | trafik işaretleri | trenle gitmeyi tercih ederim. | trunkus brakiyosefalikus | hariç ]